DEMİR EFE KILIÇ 9/B 2102

 Konargöçer Bir Ailenin Hikayesi

Bir zamanlar Türkistan'ın geniş bozkırlarında, yazın sıcağında serin yerler, kışın ise kara kışın korunaklı yerleri arayan bir konargöçer aile yaşardı. Bu aile, Kaya adında bir baba, Elif adında bir anne ve iki küçük çocuğuyla birlikte hayatta kalmanın zorluklarıyla başa çıkmak için doğayla uyum içinde yaşardı.

Ailenin yaşadığı yurt, göçebelik kültürünün en belirgin simgesiydi. Yurtları, sağlam bir iskelet üzerine gerdirilmiş keçe ile kaplanmıştı. Yazın içi serin, kışın ise sıcak tutan bu yurtlar, her gün farklı bir yere taşınabilen, pratik ve dayanıklı evlerdi. Kaya, her sabah erken kalkar, atlarını hazırlayarak hayvan sürülerini yeni meralara yönlendirirdi. Elif ise evin içinde her türlü hazırlığı yapar, çocuklarla ilgilenir, yemeklerini taşınabilir şekilde hazırlar ve en önemlisi her gün yeni bir yerin verdiği zorluklara göre hayatı düzenlerdi.

Bir gün, aile yıllık göçlerini yaparken, büyük bir fırtına bastırdı. Çocuklar korkarak yurtlarının etrafında koşarken, Kaya ve Elif hemen yurtlarını korumak için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Kaya, rüzgarın yönünü hissederek yurtlarının sağlamlığını kontrol etti, Elif ise çocukları sakinleştirerek onları içeri aldı. Gece boyunca fırtına şiddetini artırmış olsa da, sabah güneşinin doğuşuyla her şey sakinleşti. O an, ailenin geçmişten günümüze kadar süregelen bir geleneğin parçası olduklarını bir kez daha fark ettiler.

Kaya, bir zamanlar dedelerinin de bu topraklarda aynı zorluklarla yüzleştiğini ve her zaman doğanın ritmine göre yaşadıklarını hatırlayarak, "Bu topraklar bize yaşamayı, sabırlı olmayı, doğaya saygı göstermeyi öğretti. Göç etmek, sadece yer değiştirmek değil; aynı zamanda ruhu yeniden arındırmaktır," diyerek ailesine bakıp gülümsedi.

Ve bir sonraki gün, gün doğmadan, yola çıktılar. Göç, sadece bir yaşam tarzı değil, aynı zamanda özgürlüğün simgesiydi. Türkistan'ın geniş düzlüklerinde, onlar gibi pek çok konargöçer halk, bu topraklarda varlıklarını sürdürerek, geçmişin izlerini ve geleceğin umutlarını taşıyorlardı.

Comments

Popular posts from this blog

ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİ (BERİL TUFAN)

TARİH NEDİR ? ( EMİR TUFAN )

FIKRA (Esma Ayşe Dağlı)